8 Eylül 2016 Perşembe

Nice - Cote D'azur



Öncelikle mevsim konusundan başlayacak olursak, Nice'in mevsimi kesinlikle yaz. İlkbaharın son demleri de güzel olur, ama yaz idealdir. Çünkü Nice demek bence deniz demek. Nice, Akdeniz kıyısında, suyu oldukça tuzlu ama rengi Çeşme misali turkuaz, havası Akdeniz'den daha iyi, sürekli esen tatlı bir rüzgarı var. O yüzden bence kalkıp da sonbahar - kış dönemi gitmeyin, tüm hareketliliği dinamizmi ve eğlenceyi kaçırırsınız. Biz Nice'te her zamanki gibi https://www.airbnb.com.tr/ den kiraladığımız bir evde kaldık. Evimiz yürüme mesafesi olarak tren istasyonu ve plaja aynı uzaklıktaydı. Her iki tarafa da yaklaşık 6-7dakika yürüdüğünüzde varabiliyordunuz. Ayrıca çarşının da ortasındaydık. Son üç yıldır bu siteden ev kiralıyoruz, böylece hem daha uyguna geliyor hem de isterseniz kendi yemeğinizi pişirebiliyorsunuz. ama açıkçası Fransız topraklarında kendinizi Fransız mutfağına bırakın derim. Restoranlar hakkında bilmeniz gereken 2 uyarı: Fransız mutfağı Akdeniz mutfağı olup balık ağırlıklı olmakla birlikte yemeklerin %80'i alkolle pişirilir (balık ve midyeler dahil) buna karşın yemekler enfestir. 2. konu ise tabaklar çok ama çok büyüktür. Önünüze getirdikleri 1 kişilik yemekle rahat şekilde 2,5 kişi doyar. Örnek verecek olursam devasa boyutta 2,5 kişilik bir pizzayı tek kişiye getirir ve bunun karşılığı iyi bir restoranda 10-12 eurodur. Alaçatı'da ancak 5 yaşında bir çocuğun doyabileceği küçücük bir pizza 80 TL'dir. Sonra Türk turistler yurt dışına kaçınca turizimciler tarafından hain olarak adlandırılıyoruz, artık hesabını siz yapın. 


Üstelik Nice Avrupa'nın pahalı şehirlerdinden biri...Kaldığımız eve ne kadar ödediğimiz konusuna gelince, konum olarak muhteşem bir yerdeydi, evin 5 adım karşısında Nice'in en büyük süper marketi vardı, 2 oda, 1 mutfak ve banyoya sahiptik ve geceliği kişi başı 100 TL verdik. Üstelik harika bir ev sahibimiz vardı. Bu zamana kadar gördüğüm en centilmen ve ilgili Fransız'dı. Bizi apartmanın önünde karşılayıp da 16 yaşındaki minik kuzenime "bavulunu taşıyabilir miyim", dediği anda kalbimizi kazanmıştı. Üstelik o yetmezmiş gibi eve girdiğimizde dolaptan ütüyü çıkarıp "mutlu oldun mu" diye yanıma getirmiş sonra saatlerce Nice, Monaco, Cannes hakkında bilgiler vermişti. Yetmezmiş gibi, "beni her dakka arayın yardımcı olmaya çalışırım" deyince, hepimiz kocaman bir "vay canına" moduna gelmiştik. Ardımızdan airbnb'ye "çok iyi misafirlerdi" yorumu yazan Alain bizim için de bundan sonra Nice'deki tek adresimiz. Banyoya bizim için şampuandan, duş jeline kadar alıp bırakmış ama biz kendimizinkileri kullanmayı tercih etmiştik. 


Plajlara gelince, Nice'de kumsal yok, boydan boya plaj var ama tamamen taşlık, bu sorun oluyor mu? Size bağlı. Ama yok illa kum isterim derseniz Monaco yönüne trene binip "Villefranche Sur Mer"e gidebilirsiniz. Monaco treni sırtında plaj havlusu dolu gençlerle dolu oluyor, açıkçası biz Nice sahilde denize rahatça girdik. Sahil yan yana özel plaj, halk plajı, özel plaj,halk plajı şeklinde..Özel plajda şemsiye ve şezlong var. Şemsiye + şezlong 20-30 euro arası. Halk plajı bedava, duş yeri var, denizde özel plajın önünde yüzebilirsiniz problem yok, çünkü biliyorsunuz aslında sahillerin tamamı halka aittir. Bizim oteller sahilleri parsellediği gibi, plajın önündeki denizi de parselliyor ne yazık ki(kanunsuz şekilde). Biz tabi ki halk plajında yüzdük. Normalde de, zayıf olduğumdan, üzerinde minderi yoksa şezlong kullanmam, yoksa canımı yakıyor. 

Nice'te özellikle görülmesi gereken bir kaç noktadan biri meşhur Negresco Oteli, bir diğeri de Rus Catedrali. Nice, tarihi eserleri bol olan bir şehir değil. O yüzden aslında yaz şehri dedim. Biz gittiğimizde Euro 2016 vardı, Nice idarecileri tüm sahili ücretsiz oyun parkına çevirmişti. Gündüzler çok eğlenceli, akşamları ise FanZone'larda maç keyfi vardı.

Nice'ten ters yönlere trenle yol aldığınızda Monaco ve Cannes'a ulaşabiliyorsunuz. Batıya doğru giderseniz Cannes(40 dakika), doğuya doğru giderseniz(20 dakika) Monaco. Nice - Monaco arası tren 4 euro, Nice-Cannes arası git gel 14 euro kişibaşı. Cannes için 1 gün yeterli ama Monaco biraz daha zaman gerektiriyor. Belki Cannes ve Monaco'yu daha sonra ayrıca yazarım. Cannes'ı boşverin de Monaco'yu muhakkak görün. Kendimi fakir hissettiğim tek şehir :) ve bir tavsiye Nice'e gidip de Eze'yi görmeden gelmeyin, benim Milano'dan güney Fransa'ya gitmemin  asıl sebebi Eze'dir. Kuzenim de oraları görsün istedim.    

Ulaşımla ilgili 2 uyarı Nice havaalanı Fransa'nın en büyük hava alanıdır, benim de gördüğüm en büyük havaalanı, çok da karmaşık, ineceğiniz yeri, otobüse nereden bineceğinizi önceden öğrenin yoksa helak olursunuz. Nice tren garından havaalanına, doğal olarak da havaalanından Nice tren garına giden bir otobüs hattı var. 98 ya da 99 numara, emin değilim intrenet sitesinden bakınız. Havaalanına vardığınızda ücretsiz olarak havaalnının wifisine bağlanabiliyorsunuz. Diğer bir uyarı tren garı hakkında, gördüğünüz göreceğiniz en kalabalık tren garı, durmadan yolcu gelip gidiyor, 1 raydan karşıdaki diğer raya geçmeniz (alt geçitten- normal şartlarda 1 dakika sürer) 20 dakikayı bulabiliyor, çok kalabalık, o yüzden nereye gidecekseniz gidin gara muhakkak yarım saat erken varın. Terör saldırılarını geçersek, Nice sahilleri en güvenli sahil bölgelerinden çünkü şehrin her yanı polis dolu, tehlike arz etmediği sürece herkese güler yüzlü, rahatsızlık vermeyen şekilde devriye atıyor. Sahil boyu bisikletli polislerle dolu.     


(alttaki fotoğraf Eze'den)

12 Temmuz 2016 Salı

Como Gölü

Uzun zamandır seyahat bloğuna yazmıyordum, ancak instagramdan paylaştığım Bellagio resimleri, Bellagio ile ilgili pek çok soruyu yanında getirince, blogda yazmak daha iyi olacak gibi geldi. Bellagio ve Varenna, Como Gölü'nün etrafında yer alan kasabalardan. Bu yaz için aslında önce yaptığım sonra iptal ettiğim bir İtalya programım vardı, oturup yaz ayında da ağır ağır çalışmayı planladığımdan İtalya'yı iptal etmiştim, ama sonra fark ettim ki aslında bitirmem gereken iş oldukça basit kolay tarafı da olan, bir kaç ayda bitebilecek durumda üstelik bir şeyleri düzelteceğim derken ben bunca zaman boşuna onca emek döküp mücadele etmişim. O yüzden ekime kadar kendime tatil ilan edip, seyahat etmeye karar verdim. Eşim Venedik'e sempozyuma gidecekti, kuzenimle birlikte hemen onun peşine takılıp, Venedik'ten başladığımız seyahati epey uzatarak seyahatin ilk kısmını Güney Fransa'da sonlandırdık. Milano - Como benim isteğim üzerine Venedik sonrası gittiğimiz bir rota oldu. 


Como epey büyük bir göl, o yüzden üzerinde durmadan hareket eden katamaranlar, tekne ve vapurlar var. Como'yo gidenler genelde Como merkezi görüp dönerler, sonra da "şahaneydi" derler. Bu koca bir yalandır. Çünkü Como merkez şahane olmadığı gibi üstelik su çok da pistir. Ancak Como'nun minik minik pek çok köyü vardır, ve aslında şahane olan bu köylerdir. Milano tren istasyonundan Como'ya sık sık tren bulabilirsiniz yol yaklaşık 1 saat sürüyor. Como'da hızlı bir tur attıktan sonra Como'daki Duomo Katedrali'nin karşısında çok şık üstü açık bir restoran var isterseniz orada güzel bir yemek yiyebilir ya da daha uyguna take away takılabilirsiniz. Como tren istasyonun hemen yanında bulunan duraktan bizim yaptığımız gibi kişi başı 3,5 euro'ya otobüs bileti alıp 1 saat 10 dakikada Bellagio'ya varabilir ya da kişi başı 14 euro verip katamaranla göl üstünden Bellagio'ya geçebilirsiniz. Biz çok uzun bir seyahat planladığımızdan ucuz olanı yani otobüsü tercih ettik çünkü Bellagio'dan Varenna'ya zaten tekne ile geçecektik. Yani gölde seyahat de etmiş olacaktık. Ucuz olsun diye yaptığımız o otobüs yolculuğu 6 yaşından beri yaptığım seyahatlerimin en inanılmazlarından biri oldu. Kesinlikle bu otobüs yolculuğunu yapın derim. Sırf o yolculuk için Como tekrar gidilecekler listeme eklendi. Bu yolculuğa kadar Como benim için(bir arkadaşım ve ailesinin yaşıyor olması dışında) değersiz bir yerdi. Otobüs göl kenarından değil, gölün etrafında ağaçlarla kaplı dağların altından üstünden tepesinden döne döne gidiyor. Ve tabi ki durmaksızın gölü de izliyorsunuz. Gerçekten bir efsane. Bellagio zaten son durak, otobüs tekrar göl kıyısına iniyor. Müthiş güzel bir kasaba oldukça turistik. İlk iş Varenna'ya tekne saatlerine baktık, ardından merdivenlerden yukarı tırmandık. En üst fotoğraftaki sokak "dünyanın en güzel sokakları" listesindeydi, gitme sebebim de zaten buydu. Kuzenim bolca hediye aldı, ardından birer dondurma alıp yedik, zaten oldukça ufak bir yer 1 saatte gezip bitirebiliyorsunuz sonrası dinlenme. Kuzenim ile ben Milano'da güzel bir elbise bulmaya kararlı olduğumuzdan Bellagio'da 2 saatten fazla kalmayı gerekli görmedik ve 4.5 euro'ya Varenna için bilet alıp tekneye atladık. Tekne yolculuğu da gerçekten enfesti yaklaşık 15-20 dakika sürdü. Bizimkiler Varenna'yı Bellagio kadar güzel bulmadılar ama bana sorarsanız asıl Varenna müthişti. Bellagio turistik olan o yüzden çok kalabalık, Varenna ise daha yerel halkın olduğu ama oldukça zengin bir kasabaydı. Milano'ya dönüşü Varenna tren istasyonundan yapacaktık o yüzden arka sokaklarına dek görmek mümkün oldu gerçekten muhteşem. Varenna tren istasyonuna aşık oldu her yer yemyeşil, mis gibi çiçek kokuyordu.

Varenna'dan Milano da yaklaşık 1 saat sürüyor, bilet 6.7 euro, Milano(Cadorno Tren istasyonu) - Como trenle 4.8 euro, o da 1 saat sürüyor. Geziyi Varenna, Bellagio, Como şeklinde de yapabilirsiniz ama o zaman büyük bir hüsran yaşarsınız bilesiniz. Etrafta görülebilecek başka kasabaları da var, ancak açıkçası ben Bellagio'yu hedeflemiştim kendimizi de çok yormak istemedim o yüzden dinlene dinlene yalnız bu 3 yeri gezdik. 

Not: Muhtemelen Milano'yu yazmam, çünkü yarım günlük bir şehir meşhur Duomo'su vs, ile moda başkenti olması dışında işim olmadığı sürece gitmediğim bir şehir, bu sefer uğrama amacımda biraz ondandı, Diğer yandan hakkını yemeyelim İtalya'nın en zengin en temiz şehri, erkekler podyumdan fırlamış gibi, inanılmaz tarz, ve muhteşem kokuyor ama turizm açısından en zayıf şehri demek yanlış olmaz. Biz Milano'da oldukça modern dizayn edilmiş bir rezidansta kaldık. En üst katında kalıyorduk balkonundan Duomo görünüyordu özellikle geceleri ışıl ışıl yanarken balkonda kahve keyfi harikaydı. Milano hakkında merak ettikleriniz olursa ona da cevap veririm. Nerede kalınır, kaç gün yeterli gibi..